Pisagor, Leo Tolstoy ve Leonardo da Vinci farklı dönemlerde yaşamış ünlü düşünürler olsalar da ortak noktaları midelerine giden yiyeceklerdi. Bu üç isim her geçen gün yaygınlaşan vejeteryanlığın ünlü temsilcileri ve uygulayıcılarıydı… Peki vejeteryanlık nasıl ortaya çıktı? Başlangıcı yaklaşık 3 bin yıl öncesine dayanan bu beslenme durumuna bir göz atalım. ?
Vejetaryenlik M.Ö. 6. yüzyılın başında kabul edilmişse de kökeni tarih öncesi dönemlerdeki avcı-toplayıcı toplumlara, yani çok daha eskilere dayanmaktadır.
O zamanlar, şiddetin olmadığı, insan ve hayvanların mükemmel bir uyum içinde yaşadığı ütopik bir dünya olan insanlığın ‘Altın Çağı’ miti yaygındı.
Pisagor’un unsurları o kadar etkiliydi ki, 19. yüzyılın sonlarına kadar et yemeyen insanlara bile Pisagor deniyordu.
Antik Roma uygarlığında, Pisagor’un fikirleri çok fazla takipçi bulmadı.
Vejetaryenlik, eski filozofların ve fikirlerinin yeniden takdir edilmeye başladığı Rönesans döneminde yeniden doğdu.
Bu vejetaryenlik eğilimi, 19. yüzyılda İngiltere’de ilk vejetaryen toplumun kurulduğu ve Londra’da ilk vejetaryen restoranların ortaya çıktığı zaman ivme kazandı.